12 Kasım 2012 Pazartesi

ŞİMDİLERDE...

Kuzey bey ek gıdaya başladığından bu yana bende vakıf olan haliyeti ruhiyeyi anlatayım sizlere efenim:))
hani evvelden bir alamanyacı tabiri vardı bilirsiniz,onlar bizim sevgili gurbetçilerimizdi,genellikle her ailede bir emmi -dayı yada memleketlimiz,yada komşumuz ,tanıdığımız olurdu yurt dışında yaşayan.
benim çocukluğumda halam yada teyzemler ne zaman yıllık izinlerine gelseler onlardan beklediğimiz tek şey olurdu, ailecek bir alaman çukulatası olsada yesek:))
ararlardı gelmeden evvel abi-abla var mı isteyin derlerdi,hep bir ağızdan sizin oraların çikolatası yok mu hah işte onlardan getiriverin üç beş,burada ayşe ablalarla,fatma teyzelerede vereceğiz he ona göre çok alın derdik:))
pek bir meşhurdu değil mi ithal şeyler yemek.
her gelen mutlaka ziyaret edenlere ikram ederdi.şimdilerde mis gibi köy tarhanası,halis buğday unu ile yapılmış erişte yada köy kokan domateslerle yapılmış salçalara hasret kaldık.
ithal herşeyimiz var çok şükür ama doğalımız yok...
gurbetçilerimiz hala getiriyorlar saolsunlar ganimetlerimizi ama biz en değerlimizi yitirdik.
ben şimdilerde şunu arar oldum,memleket kokusu.hep soruyorum eşe dosta,arkadaşa var mı köyünüz efenim? var dedikleri vakit tamam diyorum bunlarda mutlaka vardır en misinden kokan tarhana yapmıştır mutlaka birisi vallahi yüzümü hiç ekşitmeden diyorum ahhh dostum ahh komşum nerede şimdi böylesini bulabilmek,varsa ben bir pişirimlik alayım kuzey'e kadar:)))
ben biraz da tembelim bu konuda aslında,istesem yapabilirdim tarhana falan ama yınede buralarda yapılan boyle köy kokmuyor arkadasım...
dumanı üzerinde derler ya hani işte odur aradığım lezzet...
herşeyin en afillisini buluyoruz da,en organiğini ararken iğne ile kuyu kazıyoruz.
kandırılmaktan korkuyoruz,hadi be canım nereden bilicem şimdi bu köy tavuğumu diyoruz.yada domates işte organikmiş hah kokmuyor bile diyoruz.
şimdilerde eskiyi arar olduk...şimdilerde köyden gelen bir eşe dosta sahip olabilirmiyiz derdindeyiz.
yok benim köyüm mesela,öyle köyde kayınvalidem de yok ekip biçen ,yetiştiren ,üreten bize yazlığımızı kışlığımızı gönderen.
yemesin benim oğlum alaman çukulatası :D
ben isterim oğlum mis kokan tarhana içsin,kekiğin hasını bilsin,balın katkısız olanını yesin,tereyağda tazecik yumurtanın tadını bilsin.
tatile gittiğimizde bir pazar kuruluyordu civarın köylü kadınları,o elleri öpülesi nineler anneler,getirmişler yaptıklarını satıyorlar,ben dedim ki tamam cennete düştüm.
herkes tatil diye dısarıda kahvaltı yemek derdindeyken ben evde yemek pişirme derdindeydim,ne yapalım doğala açız arkadasım:)))
beş gün beş gündür,halis muhlis tupturuncu çift sarılı tereyağda yumurtayı,o güzelim keçi peynirini,daha bölerken göz göz olmuş o tandır ekmeğini nereden bulacaktım...
inanırmısınız suyu bile çarptı beni.
ama kuzey'den evvel böyle değildim,kuzey geldi sağlık geldi,kuzey geldi ben organik nedir sözlük anlamını öğrendim,sağlıklı yaşam nedir adım attım,2 senedir hergun evimizde taze corba pişiyor ne mutlu bize...
işte annelik de işin içine girince ben şimdilerde memleket havası kokan herkesi özler oldum.

3 yorum:

maviye iz süren dedi ki...

Canım sağlıklı yaşamanın kapısını da açıyor bu güzel kuzucuklar iyi ki gelmişler,öptüm ki:)

lovehouse dedi ki...

Canım yaa çok özlemişim seni de Kuzey i de.yeni fotolar koyarsan sevinirim ikinizin de :)
öpüyorum,sevgiler :)

guncelanne.com dedi ki...

Annelik yeni yaşam şeklimizi de belirliyor.Hayatımıza ne çok güzel şey katıyorlar