25 Nisan 2014 Cuma

23 NİSAN PİKNİĞİ


bu piknik cocuklar için gercekten çok iyi oldu,uzun zamandır görüşmemiştik... birbirimizi cok özlemişiz.seneyi devirdik sanırım bu sefer,unutmuş cocuklar da haliyle...
bu bebeler taaa anne karnından arkadaşlar... Kaan,Duru,Demir,Yankı,Kuzey onlar kadınlar kulübü bebeleri:)
bir de kardes eklendi artık aramıza ne mutlu bize.
bol oynamalı,zıplamalı ,kudurmalı bir gün geçirdik.biz anneler olarak cocuklar gibi şendik:)
keyifli bir yorgunluk kaldı geriye ama unutulmayacak bir hatıramız var artık.

3 Nisan 2014 Perşembe

KUZEY 4 YAŞINDA


Benim yakışıklım  büyümüş dört olmuş...
daha dün gibi hersey,miniğim...
ne zaman büyüdün,hangi ara doğum gunun geldi.ben zamanın hızına neden yetişemiyorum.zalimsin be zaman.

iyi ki doğdun yaşama sevincim.
hayatımın yönü,rüzgarım,güneşim,içimin gülümseyen yüzü,umudum,yarınım...
canımın canı,sevgilim,hayalim,tukum,varlığım,bir gülümşeyişine dünyaları feda edebileceğim oğlum benim.
beni anne edenim...
beni her ne olursa olsun sebebsiz sevenim.
ben seninle doğdum.
ben seni kucağıma verdikleri gün doğdum.sanki bu zamana yaşamamışım ,bilmemişim,seninle öğrendim hayatı ,iyiyi,doğruyu,güzeli,umut etmeyi,kötüyü sevmeyi,anlamsızca gülümseyi seninle öğrendim.
sen benim hiç bitmemiş çocukluğumsun...
seni bana veren ,seni bana nasip eden rabbime sonsuz şükürler olsun.
varlığın oyle buyuk bir nimet ki hamdolsun.
sevgi dolu bir ömrün olsun evladım.
hep sev ve sevil...
hayatın hep bahar olsun.
umutların yeşil kalsın yarınların temiz ve güvenli olsun.
yarınların umut dolu olsun oğlum.
ben seni hep severim yakışıklım.şimdide ondördünde de,kırkdördünde de:))
seni sevenlerle karşılaştırsın allah seni tek değilim.
sen hep sev ,sevgi dolu bir insan ol...
iyi ki dogdun...
iyi ki benim oğlum oldun :)))

18 Mart 2014 Salı

RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ GEZİMİZ


geçen hafta bizim ve kuzey için çok verimli geçti,bir gün evvel kidzmondo gezimiz,ertesi gün içinse nereye gidleim derken karar verdiğimiz müze gezimiz süperdi.
her hafta sonu bu sefer ne yapsak diye düşünüp duruyoruz aklımıza bir sey gelmiyor...
yıne boyle düşünürken sahile gidelim mi derken oluşan trafikten kaçmak için direk buraya kırdık direksiyonu:)) ne kadarda güzel oldu ben daha evvel okul ile gezmiştim şimdi ise kuzey ile gezmek harika bir tecrübe oldu...
erkek çocukları araba delisi olur zaten bu kadar yakından rengarenk birçok araba gören kuzi delirdi:))
hele trenler anlatamam hepsine bindi tek tek,uçaklar ah yok mu o uçaklar gözbebekleri büyüdü bu kadar yakından görünce...
iki saat boyunca gezdik ,inceledik mis gibi deniz havasıda aldık üstelik...
çocuklardan ücret almıyorlar yetişkinler ise 12.50 liraydı.
atmosfer harikaydı hem öğendik hem gezdik ,bir de anlamlı ve kaliteli bir hafta sonu geçirmiş olduk...
çocuklar büyüdükçe onlarla yapılacak aktiviteler çoğalıyormuş ne mutlu:)

KİDZMONDO

tv ve gazetelerde o kadar cok reklamlarını görüyordum ki kuzey'den  çok merak ettim aslında nasıl bir yer burası dıye:)) daha sonra anne-bebek sitelerinde giden ve gitmek isteyen yine bir çok anne vardı,mutlaka görülmesi gerekenler listemize ekledik bizde burayı...
geçen hafta içi araştırdık nasıl gidilir bilet nereden alınır ortam nasıl diye... iyi ki sorup soruşturduk,çünkü hafta içi öğle vaktinden ikindiye kadar okullar ziyaret ediyormuş hafta sonu ise aileler çok yoğunluktaymış.
mümkünse hafta içi saat 16:00 dan sonra gelin dediler bize,bizde cuma günü kararlaştırdık gittik,zaten kuzey itfaiyeci olacağını duyunca yol boyunca sorular sordu durdu bana...
ben ilk başta ne yaparız acaba sıkılır mı ,uyum sağlar mı diye düşünürken beni şaşırtan bir performans sergiledi.biletimizi girişten aldık cocuk için 40 lira yetişken için de 20 lira aldılar...
gittiğimizde hala okul grupları vardı o yuzden bir iki aktivitenin kapısında 15 dakika beklemek zorunda kaldık... çoğu aktivite altışarlı gruplar halinde başlıyor cocuklar buralarda görev alıyorlar ve görevlerini tamamladıklarında ise temsili para kazanıyorlar... ve emin olun kendi paralarını kazanmış olmanın mutluluğu tarıfsiz onu harcarken bile zorlanıyorlar:))
tam 4 saatimizi orada harcadık hiç yorulmadan:) tabi beni sorarsanız onun peşinde dolanmaktan pertim çıktı,çocuklar için oyun cenneti anneler için perişanlık ve akşamında migren krizi:)
gerçekten çok hijyenikti,çocuklar için düşünülmüş eldivenler ,takılacak şapkalardan önce takılan tek kullanımlık sac koruyucalar harıka düşünülmüştü... haaa bir de en önemlisi onlar çocukları önemsiyorlar eğitmenler hepsine beyefendi ve hanımefendi diyerek sesleniyorlar ve konusmaları cok düzgün.
kuzey çok şey öğrendi mutlaka ikinci hatta üçüncü kez tekrar gideriz bu sefer daha tecrübeli olarak tabi...
kesinlikle tavsiye ediyorum mutlaka uğrayın derim,kaliteli vakit geçirmiş olursunuz.
http://www.kidzmondoistanbul.com/#nogo




24 Şubat 2014 Pazartesi

O ARTIK 4 YAŞINDA




sevgili oğlum artık dört yaşında...
ilerleyen her yaş daha mı kutsal gözükmeye başladı acaba gözüme bilmiyorum.bebeklikten çıktı,büyüyor artık.anlıyor,algılıyor,biliyor,öğreniyor... bu sene abartılı bir doğum günü düşünmüyorum,ilk iki sene tabanlarımın üzerine basamayacak sekılde yoruldum ve kendileri hiçbirsey anlamadı.
üçüncü yaş günü aynı şiddetle yoruldum ve bizim oğlan odadan çıkıp mumunu dahi üfleme zahmetinde bulunmadı.ben üfledim ,ben kestim... arkadaşları ile ben oynadım ,eğlendim...
pastasının ve yaptıklarımın tadına dahi bakmadı sağolsun...
o yüzden aklı başına gelipte benden doğum günü isteyene kadar kendimi tatmin etmek amacı ile ona bu tur hazırlıklar yapmıycam.nereden buraya geldik şimdi:)
kuzi ile hayat pek keyifli olmaya başladı,tek keyıfsizliğim hala bizimle aynı yatakta uyuyor olması ki ben sabahları bildiğiniz dayak yemiş gibi uyanıyorum... babasının sabah olupta işe gitmesini ve yatağın bize kalmasını resmen dört gözle bekler oldum... zira ikisi koyun koyuna,sarılıp yatarken ben dış kapının dış mandalı misali yastığımı bir köşeye sıkıştırıp koca gövdemi kenara sindiriyorum:)
yaza kadar beklerim arkadaş haa yok hala aynı yatakta yatıcam diyorsa da kendisi babasıyla yatsın uyusun kuzi'nin odasını kendime hobi odası olarak tahsis etme kararındayım.
ikimiz de birbirmize vakit ayırır olduk,sabahları benım kahve molası hakkım var,sonrasında oyun oynamak isterse beni oyununa katıyor,haaa yok istemezse zaten oralı olmuyor...
menüyü belirliyoruz birlikte onun canı ne istiyorsa o pişiyor bizim evde,hakimiyeti tamamiyle ele geçirmiş durumda... sonrasında benim gündüz bir saat,gece de bir saat kitap okuma hakkım var...
sağolsun o konuda da arıza çıkarmıyor ve ben böylikle 2013 senesini tahmini 40 kitapla kapattım:)
bakalım bu sene ki hedeflerim ne olacak...
az evvel blogu karıştırdım ve itiraflar diye post yazmısım ve kuzi'nin bebek oluşu ve beni bekleyişi sebebi ile o kadar hızlıca ve gelişigüzel yazmışım ki yine de okuması pek keyifliydi...
şimdilerde 4 yaşında olan oğlum için neler itiraf ederim acaba diye düşünüyorum:
*evet ,sokak dışında asla çorap giymiyor ve ben de giysin diye zorlamıyorum...
*atkı ve şapka takmaktan nefret ediyor ve ben yıne zorlamıyorum bir de hiç alışmadı zaten.
*sevmediği yemekleri de yesin diye zorlamıyorum.
*artık eskisi kadar soğuk bir çocuk değil ama yine de yabancılara karşı tavırlarında öyle üzülüp durmuyorum,oğlumun da bir kişiliği bir yapısı var bunu anladım.
*evet itiraf ediyorum hala bizimle yatıyor...dort yasında ve kendi yatağında ancak toplasan dört ay falan yatmıştır doğru:(
*dört yıl boyunca anladım ki eşimin ilgisini tamamiyle kaybettim,artık ilk ve tek öncelik sırası oğlumda
*ne yazık ki bununla birlikte artık kendi kendime yetebilmeyi öğrendim
*birbirmize vakit ayırma konusunda bir ara girdiğimiz vicdani depresyona yine girmeye başladık,büyüdükçe bize olan ihtiyacı artar oldu...tüm boş vakitlerimizi sabote etmeye çalışıyor ben rahatsız olsam da babası bu durumdan şikayetçi değil.
*erkek çocuğu olmasından kaynaklı olarak babasına aşırı bir düşkünlüğü var onunla oynadığı tüm oyunlarda şen kahkahalar atıyor ve ben itiraf ediyorum ki ikinci planda kaldım her ikisinin gözünde de...
*en çok anneye düşkün olurmuş erkek çocukları derlerdi yok yok yalan ben kimim ki:)
*evet asla sözümü dinlemiyor ,kendimi paralasamda kendi modunda takılıyor,istediğim hiçbirşeyi yapmıyor gibi gözükse de ben ona çok şey katıyorum biliyorum:)
*dört yıl boyunca çalışmadığım için arada pişmanlık duyuyorum ve keşke zamanında onu alıştırmış olsaydım diyorum,zaman geçtikçe bunu kabullenmesi daha zor olacak biliyorum.
*ev hanımlığından aşırı derecede sıkılmış ve bunalmış durumdayım ve kendimi hiç öyle görmüyorum nedense.
*sinsice kendi adıma yalnız bir tatil planlıyorum ve bunun için de mutluyum:)
*itiraf ediyorum ki ağlamalarından nefret ediyorum ve o zaman saçlarım diken diken oluyor kendimden korkuyorum ki zira sebep yokken ağlamaları ve zırlamalarıyla meşhur olan bir oğlum var.
*eskisi kadar gezmiyoruz ve toplantılara katılmıyoruz bu iyi mi yoksa kötü mü bilemiyorum ama acayip ev kuşu olan bir oğlum var...
hala yürümüyor ve iki adımda kucak yada arabasını istiyor bu durumdan dolayıda çok dışarı çıkmak istemiyoruz belki de...
*şimdilik böyleyiz...
haa bir de geçen arabadayız ve şöyle bir muhabbet geçti aramızda:
-kuzi:anne,baba biliyor musunuz ben büyüyünce arabayı kullancam ve siz ikiniz arka koltukta oturacaksınız.
biz hönk olduk kalakaldık...ve şöyle düşündük yine de şükürler olsun ki arabayı alıp kendi başına gitmiyor ve bizi arka koltuğa layık görüyor diye karı-koca sevindik...
gelecek mi o günler dersiniz?

29 Kasım 2013 Cuma

KUZEY 3,5 YAŞINDA

hoşgeldim:)
yazamıyorsam bir sebebim var demeye hakkım yok aslında.kafamda birikenleri anında kağıda aktarmış olsam ortada sorun kalmayacak biliyorum ...
şöyle de olabilir aslında ben evde ki interneti kapattırıp sadece cepten kullanmaya başlayayınca,anneme gelince de pc bulup işlerimi halletmeye çalışınca yazamaya fırsat kalmıyor tabi...
herneyse uzun lafın kısası gelelim kuzi paşaya:

3,5 yaşının güzelliklerini yaşıyoruz ailecek.acayıp bir sevgi gösterisinde bulunduğu dönemler.kurduğu cümleler öyel böyle değil.şaşkınlıkla karşılıyoruz anne -baba olarak.
kuzey'den demeçler:
*(tableti kastederek)bak anne burada anne - baba- cocuk yazıyor
*biz çok mutlu bir aileyiz değil mi?
*sizi seviyorum canım ailem.
*yatağımda yatamam cadı gelerse anne.
*çocuklar hep balık yemeli.
*burger hakkım gelmedi mi?
*çok büyümüşüm be...
*kitap sevmek istemiyorum.
*çok başımı ağrıttın.
*söz dinlemiycem.
*uykum yok.
*canım istiyor/canım istemiyor.
*babam işe gitmesin ,sen git anne.
*ankara'nın bağlarını çalalım.

gibi gibi şuan yazmaya kalktığım için aklıma gelmeyen bir dünya cümle ...
ha birde söz dinlemiyor artık benim büyüyen oğlum.ona bir şeyler anlatmak istediğim zaman zora gelirse eğer başımı ağrıttın anne diyor.hala kitapları sevmiyor.okumuyor ve okumamamıda istemiyor.
zamanla diyoruz insallah.şimdilik bu kadar bizden...

29 Temmuz 2013 Pazartesi

3 YAŞINDAYIZ

 arada gelip bakıyorum benım bır de blogum vardı dıyorum,hatırlıyorum:))
inanın kuzı büyüdükçe ona ayırdığım zaman  daha da çoğalıyor ve ben kendime bile yetemez oluyorum...çok hareketli ve sürekli ilgi isteyen bir çocuk oldu çıktı.her zaman ki gibi yine uyku saatlerinde sorun yaşıyoruz.yine ne zaman yorulursa o zaman yatıyor ve sure uzuyor.
yazmadığım süre zarfında katettiğimiz çok aşama oldu ...
wc olayını işimize geldiği gibi çözdük sorunsuz atlattık,hiç ben ona eğitim falan vermedim o kendi doğasında çözdü işin sırrını,ne zaman kendisi hazır oldu işte o zaman attı bezi ben şaşırdım hatta...
her çocuk farklı işte arkadaş.
mesela ben hiç bisiklet olayına el atmamış kuzi için babasının aldığı bisikleti gayet profosyonel bir biçimde kullanısına şaşkınlıkla bakakaldım...
demek ki içinden gelecek bir çocuğun bazı şeyler...
haa var tabi ki bazı acayip değişimleri hala ruh hali değişken,hala uyumsuz hala aksi...
bir ortama uyum sağlaması tam giderayak oluyor bu huyuda anneme göre aynı bana çekmiş.
şu ara en büyük sorunumuz ben bunu istiyorum diyerek tutturması,istiyorum işte istiyorum diyerek ısrarcı bir tavrı var.hatta yolda yada tv de ne görürse ben bundan istiyorum diyerek çınlatıyor etrafı...
yabanilik durumu daha iyi kıvamda,nabza göre şerbet veren bir oğlum var,ortam onu germiyorsa eğer gayet sakin ve uysal davranıyor.onu sıkıştırmayan ,öpmeye çalışmayan, zarar vermeyen arkadasları ile gayet guzel geçiriyor ve tabi ten temasının en az olduğu oyun şekilleride favorisi...
işte son zamanlarda kuzi...