24 Mayıs 2011 Salı

KUZİ'NİN DEDESİ DE OLSA,O BENİM BABAM...

Bir gün babamın bir çocukla,kızmadan,sinirlenmeden,oflayıp puflamadan,sadece içinden geldiği için ona sevgisini gösterdiğini göreceğimi duysam inanmazdım...neden böle düşünümekteyim bilmiyorum,diyecekseniz ki hiç mi sevilmedin ,hiç mi babanlam oyunlar oynamadın,yoksa hep öfkeli homurdanan bir insanmıydı karşında ki.bilmiyorum....
hep şu söylenirdi,torunlar çok sevilir.bende derdim ki hadi canım ben evladımdan daha mı çok seveceğim,aynı severim...ama farklıymış...babanem bizi öle cok sever ki,şimdi diyor torun balmış,ama torunun evladı balın kaymağı:)her neyse,bugun babamı kuzey'le oynarken görünce içlendim,bakakaldım.yüksünmüyor,of demiyor,şimdi değil haber vakti sonra gel demiyor,al oyuncağını odanda oyna demiyor.bu kadar yeter demiyor.gercekten öyle samimi bir sevgi var ki gözlerinde.kuzeyin ona her dokunuşu ruhunu okşuyor.beni de,bizi de çok sevdi babam...ama oyunlar oynamadık,kısıtlı zamanlarda acele ile sevdi hep bizi,yada çekindimi dersiniz acaba.babasından mı ,annesinden mi çekindi.ama bir gercek var ki hayatda,ona yapılanı yaptı bize,farklı bir sevgi görmemiş ki...ağlamasına dahi izin verilmeyen bir ailede büyümüş,oyuzden bizi hiç ağlatmamış,despot bir babanın elinde ne kadar iyi bir cocukluk oalbilrse okadrını yaşamış...dedemi izlemiş bizi severken...imrenmişmi acaba,benim gözlerimlemi bakmış ...oda benim düşündüklerimi mi geçirmiş aklından.hayat işte,tarih tekerrür ediyor,oda babasının izinde yürüyor,benim mükemmel bir babam olmadı ,ama mükemmel bir dedem vardı...şimdi bakıyorum da,babam dedeliğe terfi edişinde gayet başarılı...o mükemmel bir dede...her torunun isteyeceği gibi...kuzey'e sımsıkı sarılıyor,sanki bize hiç sarılmamış gibi,evladının özlemini giderir gibi...herseyi yapmak istiyor onun adına,ilklerini hep onunla yaşamak ve hiçbir anını unutmamak istiyor.gençlikte yapamadıklarının acısını çıkarıyor biiyorum.
o kuzey'imin dedesi,ama benim hep babam,sadece babam...seviyorum onu,sölemese hissediyorum,canı gibi sever insan evladını,torununu canının canı gibi sever...iyi ki geldin kuzey'im...babama dedeliği,bana anneliği yaşattın,ikimizde seninle olgunlaştık,seninle yoğrulduk,seninle tatdık sevmenin ne demek olduğunu,özlemyi öğrendik,önemsenmeyi öğrendik,herseyı iki kez yapıyoruz,katmerledin sen bizi...babama kızdım ,yaşamadıklarımdan ,yaşatmadıklarından.ama şimdi seni öperken,beni öpüyor gibi,sana dokunuşu beni okşaması gibi,gözlerimi kapıyorum sana sarılırken,sanki bana sarılıyor.içim titriyor.yaşamadıklarımı bana şimdi yaşatıyorsun babacım.senin yüreğin sevgi dolu biliyorum.seni seviyorum.^^^^bu guzel postda anlamlı fotolar eklemek istiyorum,bu yazıyı babamın evinden yazdığım için resim mevcut değil. ^^^^

15 Mayıs 2011 Pazar

NURTURİA KIPRAŞMAMIZ...



bugün benim sevgili nurtiş annelerimle buluşma günümüzdü...kuzum ve ben öle çok eğlendik ki anlatamam...bu sefer bize yarenlik edip ananemiz ve teyzemiz de geldi...çok güzeldi...hayatım da ilk kez top havuza girdim,çocuklar gibi şendim...şimdi anladım ki çocuklar buradan çıkmamak için neden ağlıyorlar...insan acayip stres atıyormuş...bizi gören diğer çocuklar bu anneler çıldırmış olmalı demiştir kesin...
daha sonra trambolinde zıpladık kuzu ile...bütün enerjimizi sıfırladık,benim artık pestilim çıkmıştı...hiç bu derece terlediğimi ve yorulduğumu bilmiyorum...
aslında anladım ki her gün kuzey paşa ile bu oyun alanına gitsem ,top havuzunda çıldırsam,trambolinde zıplasam,koşsam yorulsam acayip yağ yakarım,en güzeli de zıplamak olsa gerek...
aslında düşünmüyor değilim,spor yapamayan anneler için ideal yağ yakımı sağlayan yer oyun alanları...
kuzi mutlu anne mutlu daha ne olsun:))
sizleri tanıdığım için artı çok mutluyum nurtiş anneler...sevgili raşidem,keremin annesi esra,ömerin annesi esra,zelal ve filiz.biz çok keyifli dakikalar geçirdik...sizlere çok teşekkür ediyorum,en kısa zamanda tekrarını yaşamak dileği ile...

not:eğer sizde birer nurturia annesi iseniz ,lütfen orada da paylaşımda bulunalım...
gerçekten anne-bebek(çocuk) için biçilmiş kaftan nurturia:))))
bende oradayım diyorsanız bekliyorum,ekleyin aaa dostlar...^^ ozgekuzey^^...

14 Mayıs 2011 Cumartesi

ÖZGE ANNE'NİN GİDEN KİLOLARI

Biliyorum yazmak için baya geç kaldım...zamansızlık en buyuk derdim,bir türlü tasarruflu kullanmayı başaramıyorum...şimciiii;efenim,sevgili annelerimm,bendeniz şuan itibari ile 62 kilo olmayı başarmış bir anne kişisiyim:))
nasıl yaptım,neler yedim konusuna gelince:
öncelikle öle belli başlı bir diyet listem yok,kimsenin önerdiği bir zayıflama kürünü uygulamadım,ünlü diyetisyenlerin gazetelerde yazdığı bilmem ne diyeti ile de uğraşmadım...
sade ve sadece yediklerimi eledim,azalttım,öğünlerimi sıklaştırdım,ama aç aç gezmedim...
daha önce kilo veren bir metabolizmam olmadı benim,kendimi bildim bileli hafif toplu,basen yönünden türkiş hanımlara bol bol benzeyen bir yapım oldu...
aile vergisi diyeyim,baba tarafım bu konuda bolcana nasibini almış,hatunlar hep basenli:)
nese konuyu daha fazla dağıtmadan şöle söyliyeyim,bir ara bir sey duymuştum bebek maması yiyerek zayıflama diye...şimdi aklınıza gelmesin,dolduruyorum formül sütleri mideme gibi:)))
bebeğime hazırladığım vitamin yönünden bolca zengin çorbalar,yemekler benim kurtarıcım oldu...öğlen öğünlerimi ve akşam öğünlerimi oluşturmam da fayda sağladı,bilirsiniz bebeğinize yaptığınız çorbalar için,herseyın en organik olanını alırsınız,az yağ ve sıfır tuz kullanırsınız,hemde doyurucu olmasına dikkat edersiniz...
ben sabah kahvaltıda tam tahıllı iki ince dilim ekmek(kızarmış),yanında domates-salatalık üzerine nar ekşisi ve kekik serpip(ki ben böle tatlandırmayı çok seviyorum)-bir adet katı yumurta ve bolca maydanoz-lor peyniri veya beyaz peynir(kuzey için aldığım tuzsuz peynirlerden)-zeytın yada yesil zeytın...işte sabah kahvaltım bu,yalnız ekmeğimin bir tanesini bu grupla tüketiyorum,diğer ekmeğimle mutlaka tatlı bir sey yiyiyorum,kan sekerimi dengelemek için,buda kuzey için aldığım kuşburnu marmelatı oluyor...
bazen sabah katı yumurta ,bazende kendime peynirli-maydanozlu omlet bazende iki ekmeğimle beyaz peynirli tost hazırlıyorum...
öğlen kuzim yemek yerken bende onun için hazırladığım çorbadan ekmeksiz bir kase içiyorum,yalnız kendi çorbama aklınıza gelecek baharatları ekliyorum,o anki damak tadıma kalmış birşey(mutlaka pulbiber-kekik-kimyon-sumak)oluyor...
çorbamızda ise hergun değişik,et-tavuk-balık ekleniyor...genellikle kereviz-ıspanak-brokoli çok severek tüketiyoruz...
ikindi arasında kuzeyın yoğurt öğünü oluyor ,bende ona eşlik etmek için bir kase bazen ev yapımı,bazen hazır yoğurt,içine bir yemek kaşığı öğütülmemiş keten tohumu atıyorum,bu mide hazmımı kolaylaştırıyor,eğer canım isterse yoğurdun içine kuru kayısı veya yabanmersini ekliyorum...
eğer yoğurt yemeyecek isem meyva tüketiyorum,genellikle yeşil elma tercihim...eğer meyva da istemiyorsam hoşaf tüketiyorum ,genellikle kayısı-altın çilek tercihim oluyor,bunu gunlük hazırlıyorum,gun içinde iki kez içtiğim de oluyor...
akşam yemeğine gelince,artık kuzey bir yaşına girdi,bizimle sofraya oturabiliyor,yemeklerimi artık ona uygun yapıyorum,tuzsuz ,az baharatlı,yağı daha az,besin değeri yüksek...
bölelikle bende tülketiyorum,örneğin ıspanak-kıymalı semizotu-zeytınyağlı kereviz pişirdim diyelim .bu yemekten bir tabak ve yanına bolca yeşillik salata olarak tüketiyorum...yanında ayran olabilir...
bir gün içinde yediklerim bundan ibaret,ben zaten çok aşırı su tuketen biri olduğum için ,suyu saymadım,ama suyun önemi de büyük...spor derseniz,bebekle malum ne kadar yapabilirim varın siz düşünün...yalnız  o uyuduğu vakit ip atlıyorum,çok yapamasam da mekik çekmeye çalışıyorum...birde kullandığım bir ürün var biber yağı,bunu sürüyorum göbek ve basen bölgeme,üzerine korse giyip eve makina açtığımda gayet güzel terliyorum,bu baya işe yaradı bende ,sıkılaştığımı ve bölgesel zayıfladığımın farkındayım...beni tanıyanlar bu farkı daha rahat görebiliyor...sonra yosun özlü sabunla yağı temizliyorum,tabi bebekli olmanın getirdiği bir seyle ,bunu hergun yapmaya çalışsamda arada sekteye uğradığı oluyor tabi...
şimdi soracaksınız ızgara tavuk-balık tüketiyorum,misafirliğe gitdiysem yada dışarıda yemek yiyorsam ve bana uygun yiyecekler yoksa eğer,azar azar herseyden tadıyorum,karnım doyuyor,zaten az yemeğe alıştıkça,fazlasını mide kabul etmiyor.hayatımdan hamurişlerini çıkardım,tadımlık olarak bir lokma alıyorum,ama eskisi gibi dolu dolu tabaklar hazırlamıyorum kendime...
tuzu ve sekeri olabildiğince azalttım ve buna alıştım...yani uzun lafın kısası isteyince ve doğru sağlıklı beslenince,saatleri ve öğünleri şaşırmayınca,olsun bugun bunu yıyeyim bir daha yemem demeyince oluyor...spor mutlaka şart,keşke düzenli yapabilsem,kuzey biraz daha büyüdüğünde bunada şansım olacak inanıyorum,çünkü bırakacak kimsem yok.
bitkisel çayların bu konuda büyük destek olduğunu biliyorum,fakat ben sevmiyorum,içemiyorum,aslında hazımsızlık için rezene birebir,kiraz sapı- funda yaprağı-yeşil çay- mate çayı bunlarda yağ yakımına destek...tabiki hiç biri tek başına faydalı değil,bunun yanında boğazımıza dur demeyide başarmış olmamız gerekiyor haliyle...
yalnızca şunu öğrendim,ben hiç bu kadar kalpten zayıflamak istememişim,demek ki her seyın başı istemekten geçiyormuş,birde benim her hangı bir sağlık sorunum yok,eğer olsaydı mutlaka bir diyetisyen kontrolunde kilo vermek isterdim...ben sadece dikkat ettim,yaptıklarım kimsenin diyet listesi yada mutlaka yap dediği seyler değildi...unutmayın ki her insanın yapısı farklı olduğu gibi,metabolizması da farklı,ben ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum diyorsanız,en kısa zamanda bir doktor kontrolunden geçin derim...sevgiyle kalın annişler...

NOT:BEN  BURADA NACİZANE DENEYİMLERİMİ PAYLAŞTIM... MUTLAKA BUNLARI YAPIN YÜZDE YÜZ SİZDE BENİM GİBİ KİLO VERİRSİNİZ DEMİYORUM,YANLIŞ ANLAŞILMAK İSTEMİYORUM,AMACIM DOĞUM KİLOLARI KALICI DEĞİL,ELBET BİR ŞEKİLDE GİDİYORA ÖRNEKTİ...

3 Mayıs 2011 Salı

ÖZGE ANNE NASIL ZAYIFLADI...

Bir önce ki postda sizlere kendimden bahsedeceğim demiştim...aklımdakiler listesinden bir madde daha eksilmesi adına,kuzey beyde uyurken hemen iki kelam edeyim...biliyorsunuz ki 2010 nisan ayında kuzey dunyaya geldi.bu surecten tam 9 ay öncede ben alacabileceğim tum kiloları aldım.yani normalde doktorumun hamile kaldığım kadığım kiloyu hesap ederek bana biçtiği rakam 12-13 kilo arasıydı.ama ne mümkün,benim vücudum zaten hep kilo almaya elverişli olmuştur,hiçbir zaman dal gibi olmadım ben...mutlaka göze batan kısımlarım vardı...herneyse saptırmayayım konuyu,ben gebeliğim boyunca ilk aylardan itibaren kilo almaya başladım,37.haftamda kuzey bey sezeryan ile dunyaya geldiğinde benim toplamda almış olduğum 22-25 arası kilom vardı.net bir sey söleyemiyorum çünkü doğuma girmeden en son bir hafta önce tartıldığımda sonuç 22 kiloya tekabül ediyordu...65 kilo ile gebe kaldım.
cevremde beni bu kilolar sonucu hüsrana uğratan,bunalıma sokan bir çok kişi oldu...
Hoş bende inanmıyordum ya bu kiloların gideceğine...doğumdan çıktığımda 76 kiloydum.kulağa hoş geliyordu,ama dışarıdan bakıldığında devasa cüssemden hiçbirşey eksilmediği bal gibi ortadaydı...
bende nasıl olsa aldım alacağım kadar,böle de gider diyerek hiçbir diyet girişiminde bulunmadım...taki kuzey memeyi bırakıncağa kadar...
sadece dokuz ay anne sütü aldı oğlum,hatda dördüncü ayımdan sonra mastit olduğum için tek göğüs ile idare etti ama maşallah yettide arttı bile...
halk dilinde şöle bir tabir vardır bilirsiniz,yada duymuşsunuzdur...doğumdan bir sene gecmediği surece vucut kendini toparlamaz,yada dokuz ayda gelen dokuz ayda gider gibi.benim için doğru oldu.çünkü tam bir sene sonra kuzeyın doğum gununde ben hamile kaldığım kiloya ulaşmıştım...tek bir sorun vardı,emzirmeden kaynaklı asimetri sorunu,birde gözle görülen bariz çatlaklar ,haaa birde unutmadan ekliyeyim ayva göbek:))

o okadar da olsun ama değil mi?en azından artık -aaa,özge hayırdır yoksa ikincimi geliyor,yada maşallah aynı 3-4 aylık hamile gibisin ....sözlerini duymuyorum...
aksine gözle görülür bu farkı görenler eski halinden daha iyisin annelik sana yaramış diyorlar...

tabi burada dört köşe olan bir özge mevcut...
şunuda belirteyim,metabolizmam hızlı çalışmaz,öle deli gibi yiyipte zayıf kalanlardan değilim,hayatım boyunca hep dikkat etmek durumunda kaldığım bir vücut yapım var...
diyetisyene falan gitmedim...katı kurallar uygulamadım...spor yapmadım(yapamadım)...ama istemek başarmanın yarısıdır derler,oldu...
devamı gelecek sevgili anneler...